www.insanevren.tr.gg
   
  İnsan-Evren
  ÖLÜM GERÇEĞİ
 

                                 
                                                Ölüm Gerçeği
 


           Ölüm, fizik bedenden ruhsal enerjinin kesilmesiyle kullanılamaması durumudur. Hastalıklar veya kazalar bunu belirlediğinde ruhsal oluşum süreci başlar. Astral, mental ve eterik bedenlerin etkileri ve varlıkları artık fizik bedenle ilişkili değildir. Bilgeler, ölümün hemen sonrasında astral bedene de dikkat ederek, ölümden sonra üç gün beklenmesini önerirler. Bu süre içinde eterik beden fizik bedenle olan ilişkisini tamamen kesmiş olacaktır. Yine aynı mistik kaynaklar, üç günün içinde bilincin, eterik ve fizik bedenin ayrılması işiyle meşgul olduğunu belirtirler. Sonuçta eterik bedenin partikülleri ayrılacak ve geriye dönerek bizi çevreleyen eter enerjisi okyanusuna tekrar katılacaktır.

           Sürecin kolay ve zor olması bireyin karmasıyla yani önceki yaşamlarından gelen bilgi ve deney birikimiyle ilgilidir. Peki, bunlar ne demektir? Eterik beden, fizik bedenimizin kalıbıdır. Astral kılıf ise astral plandaki bilincimizdir. İşte bu kılıf, metafizik anlayışa göre ölümün ardından yedi astral planla, kendi astral yapısının gereği olarak ilişki kurmaya başlar. Genelde astral bilinç, dünyasal yaşamından kalan izleri taşır. Bu kalıntılar yeni bir yaşam realitesinin idrağını zorlaştırırlar. Eğer bilinç çok odaklanmışsa yani dünya bilincine çok yönelmişse ve mental yani zihinsel konsantrasyonu azsa kişi, astral planda çok kalacak ve çok düşünecektir çünkü fiziksel beyin dışındaki bir varoluşu hiç düşlememiş ve ilgilenmemiştir. Astral planda, sistemsel inanca göre fiziksel planda yeniden doğmak vardır ve astral planda yaşamın bir gerçek olduğu öne sürülür. Hatta bu gerçeklik, fizik planındakine benzer bir yoğunluktadır ama okült mantıkta bu yoğun veya kesif bir illizyondur.

           Tüm ümitlerimiz, korkularımız ve saldırılarımız, nefretlerimiz, kıskançlık ve kötü huylarımız şu veya bu türde çok güçlü düşünce formları oluştururlar ve bu düşünce virüsleri urlarının çözülmesi, dağılması imkânsız denecek kadar güçtür. Yani kendi cehennemimizi, astral planda kolayca yaratabiliriz. Bu cehennem arzularımızın ve inançlarımızda yarattığımız cehennem olacaktır. Orada kinlerimiz, nefretlerimiz ve korkularımızla örülü tüyler ürpertici olaylar olacak ve bizi karşılayacaktır. Bilgelerin öğütlerinin ardında, düşüncelerimizi ve duygusal tepkimelerimizi kontrol etme önerileri ve öğretileri vardır.

           Tüm bu metafizik yaklaşımlar, bilincin yüksek tutulması doğrultusundadır ve özellikle de bunun ölüm sırasında yeterli düzeyde olması amaçlanmaktadır. Son sinirsel refleks, bilinci astral plana yollayacak ve alt düzeydeki zihinsel düzeylerden daha yüksek düşünce formlarına ulaşması gerekecektir. Bu oluşumun bilinçli ve hızlı olması önemlidir. Öte yandan ölüme hazırlıklı olmak önemlidir. Gelecekte toplum bilinçle nasıl ölüneceğini çok daha iyi bilecektir.

05.05.2008 <insan-evren>


 
 
  Toplam 34281 ziyaretçi (58896 klik) oldu.  
 
www.insanevren.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol