www.insanevren.tr.gg
   
  İnsan-Evren
  ÜST REALİTENİN GİRİŞ KAPISI
 




                     Üst Realitenin Giriş Kapısı

           İnsan vicdanını yücelten ve insan olarak dünya icapları içerisinde, gerçekten insanca yaşayabilmek için, anlayışları yükseltmeye yarayacak yoldur ruhsal öğreti. Bugün bir aydınlanma çağı bütün ihtişamıyla yaşanmakta. Realitelerin bir anlamda ipleri gevşetilmiş, herkes doyuncaya kadar bulunduğu kendi realitesini yaşamaya terk edilmiştir. Kendi bilgisini ve anlayışını ortaya koyacak, onu savunacak ve yaşayacak. Sonunda ya ağır ıstıraplar çekerek sımsıkı bağlandığı realitesinin toz duman içinde yerle bir olduğunu görecek, içi yana yana üst realitelerden bir yudum ışık dileyecektir. Ya da bulunduğu realitenin ışıklarından yüce vicdan realitesinin sonsuz gücü içindeki yaşam sevincini tadacaktır. Bu öyle bir hizmet duygusudur ki, evrenin tümünü kaplayan sevgi gücünün birleşmesiyle tasavvurların üstünde bir varlıksal yaşamı getirecektir. 

           Ruhsal bilgiler, yaşanması gereken bir realitedir. O bir genel kültür değildir. Bir dogma değildir. Katı şartlardan oluşmuş bağnaz bir öğreti değildir. Ruhçuluk yavaş yavaş yaşanmaya başlanmış olan üstün realitelerin giriş kapısıdır. Dahası, yükselmesi kaçınılmaz olan, zorunlu olan, mukadder olan Bilgi ve Birlik Realitesi’ne, yani Birleşik İnsanlık Realitesi’ne ilerleyişidir. Ruhçuluk, bir yaşam yoludur. İhtiva ettiği geleceğin bilgileriyle insanı yükseltir, geliştirir.

           Masa yürütmek, fincan oynatmak ruhçuluk değildir. Bunlar ruhsal irtibatların ilkel pratiklerinden ibarettir. Bir bilgisayarın yanında onu yeni görüp süzen bir insan gibidir. O bilenin elinde olumlu sonuçlar veren son derece değerli ve hassas bir araçtır. Ama egosunun esiri olan kimselerin elinde bu araç bir o kadar zararlı olabilir. Onu kullananın bilgisine ve bilgeliğine bağlıdır. Ruhsal irtibat yöntemleri “spiritualizm” veya “spiritizm” adı altında incelenir. Ve sadece bedensiz varlık sistemiyle iletişim tekniklerini içerir. Ne yazık ki, bu bilgiyi ehliyetsizce kullanan birçok kişi hem kendilerine, hem başkalarına zarar veriyor. Dünyamız; içinde bulunduğumuz bilgi çağında, incelemeye bir ömrün yetemeyeceği kadar bilginin içinde bulunuyor. Bu bilgiyi yanlış kullananlar, başta kendilerine zararı olan güçlü bir oyuncakla oynuyorlar.

           Hele geçmiş yaşamlarını öğrendiklerini iddia ederek dikkat çekmeye çalışanlar yok mu!... Amaçları besbelli ki, orijinalite kazanmak. İddialarının hiçbir kanıtı yok. Son derece itici ve güvenilmez bir manzara sergileyerek kozmik bilginin anlaşılmasına set çekiyorlar. Şayet başkalarına hizmet sorumluluğunu taşımış olsalardı, bilimsel davranırlar ve geçmiş hayatlarının gerçekliğini belgelerle ispatlarlardı. Son zamanlarda kendilerinin geçmiş hayatlarında şu veya bu ünlü kişi olduklarını -nedense hep ünlüleri seçerler- ileri süren obsesif vakalar çoğaldı. Korunmanın tek yolu bilgili, vicdanlı ve akıllı olmak, aklı selimden ayrılmamaktır.

           Ruhçuluk, insanın o yükseklerin yükseği ruhunun maddî bedeni içinde ışımasını sağlayan bir yaşam yoludur. İnsan en büyük evren yasası olan Tekâmül Yasası gereği geçici olarak fizik bedenleri kullanan ruhtur. Ruh için ölüm denen bir şey yoktur. Ezelden ebede, sonsuzluklara doğru tekâmül ede ede ilerler. Hepimiz birer ruh varlığı olarak tekrar tekrar doğarız. Yaşamın amacı, tüm dünyasal bağlantıların amaç değil, araç olduğunu fark etmektir; bütün o araçları tanıyıp fark etmek ve vicdanî hedefler doğrultusunda kullanmaktır. Her türlü dış baskıya rağmen iç özgürlüğü kazanmaktır. “Şeytan” diye sembolize edilen nefsi kontrol altına almak, ıslah etmektir. Sevmektir. Adaletli olmaktır. Bölmek değil, birleştirmektir. Olumsuz ve yıkıcı duygu ve düşüncelerden kurtulmaktır. Bencillikle savaştır. Gururun, kibrin, alınganlığın, kıskançlığın, kinin, pintiliğin imhasıdır. Ruhuna, dolayısıyla Rabbine hizmettir.

           Melek de, şeytan da bizim içimizdedir; onları dışarıda aramayınız. Nefsaniyetiniz şeytan, vicdanınız melek yönünüzdür. Ve siz insan olarak bu ikisinin mücadelesinin yer aldığı bir sahnesiniz. Bu çekişmenin farkına varın. Sonuçlarına katlanmak üzere, seçim sizin hür iradenize kalmıştır. Gerçek şeytan olan nefsimizle her an yan yanayız; onu sabırlı bir dikkatle adam etmek için akla ve vicdana ihtiyacımız var. Bilgiye ve yapabilme gücüne ihtiyacımız var.

02.05.2008 <insan-evren> 

 

 
 
  Toplam 34275 ziyaretçi (58884 klik) oldu.  
 
www.insanevren.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol